Adölesan (Ergen) Beslenmesi
Adölesan (Ergen) Beslenmesi
Dünya Sağlık Örgütü, 10-19 yaş arasını ergen, 15- 24 yaş arasını ise genç yaş grubu olarak tanımlanmaktadır. Bu iki örtüşen yaş grubu, 10-24 yaş aralığını kapsayacak şekilde gençlik dönemi olarak adlandırılır. Ergenlik, bireyde pek çok değişikliğin yaşandığı bir dönem olarak bilinmektedir. Ergenler, hormonlar aracılığı ile fizyolojik değişime uğramakta ve duygusal dalgalanmalar yaşamaktadırlar. Bu dönemde ergen, bir yandan karşı karşıya kaldığı sorunlarını çözmeye çalışırken bir yandan da bilişsel, sosyal ve duygusal açıdan olgunlaşmasını sürdürmekte ve yetişkin yaşama hazırlanmaktadır. Ergenlik döneminde gençlerin beslenmesi, sosyal çevre ve akranların etkisiyle daha çok ev dışında gerçekleşmektedir. Çeşitli yaşam koşulları bireyleri daha fazla ev dışında beslenmeye yöneltebilmektedir. Bu durumda, dışarıdan seçilecek besinlerin niteliği ve sağlığa etkileri daha fazla önem kazanmaktadır. Sağlıklı beslenmenin büyüme ve gelişmeyi olumlu yönde etkilediği iyi bilinmektedir . Adolesan döneminde hızlı büyüme ve hormonal değişimler nedeniyle beslenme özel önem gerektirmektedir.
Adolesan dönem, fetüs hariç tüm yaşam boyunca, en fazla ve en hızlı değişikliklerin görüldüğü önemli bir süreçtir. Bu dönemde, çocuk vücudu 5 yıl gibi çok kısa bir sürede, yetişkin vücuduna dönüşür. İç organ ve salgı bezleri büyüklüklerinde; kemik, yağ ve kas kitlelerinde belirgin artış olur.
Adolesanda boyca uzama atağı da görülür. boy uzama atağı ortalama 24-36 ay kadar devam eder. kızalar ortalama 12, erkekler ise 14 yaşında boyca uzaman hızının (height velocity) en üst düzeyine erişir. Boyca uzama atağının sonuna doğru, hız iyice zalmakta; ortalama olarak kızlar 14, erkekler ise 16 yaşında erişkin hayattaki boylarının %98'ine erişmiş bulunmaktadırlar.
Adolesan dönemde vücut bişeliminin belirgin şekilde değişmesi, beslenme ve spor yapma alışkanlıklarının kazanılması, ileri ki yaşlarda görülebilen obezite ve obezite ile ilişkili birçok kronik hastalığın oluşmasını engellerken, bu dönemde kemik yoğunluğunun en üst düzeye çıkması da, osteoporozdan korunmak için büyük önem taşır.
Adolesan yaş grubunun, ne çocuklar, ne de yaşlılar kadar sık hastalanmamaları ve gençler için sağlığın büyük bir sorun yaratmaması, adolesan sağlığının çok fazla önemsenmemesine neden olmaktadır.